KOÇKÖYÜ WEB SAYFASI
  Murat COBANOGLU
 




Murat Çobanoğlu 1940'ta Kars'ın İstasyon mahallesinde doğdu. 
Karapapak Türkleri’nden ve asıl soyadı Çobanlar olan Çobanoğlu’nun annesi Lala hanımdır ve babası, Aşık Şenlik'in çıraklarından Aşık Gülistan'dır. Babası Arpaçay'ın Koçköyünden olup 1920'de Kars'a yerleşmiştir.

 Karısının erken ölümü dolayısıyla oğlunu o büyütüp yetiştirdi. İlkokul mezunu olan âşık evli ve dört çocuk babasıdır. Saz çalmaya ve şiir söylemeye 1951 'de gördüğü bir bir rüyada bade içtikten sonra başlamıştır şöyle anlatıyor: "Göç mevsimi yaylaya göçerken susadım. Yol kenarında bulunan çeşmeye su içmeye gittim. Ben oyalanınca göçlerimiz dağı aştı. Akşamın alacakaranlığında uyuyakaldım. İşte o zaman nasibim olan aşıklık ilhamı bana verildi. Sabah, yaylada beni bulamayan babam düşer yollara, beni aramaya. Beni çeşmenin başında uyurken bulunca, aşık olacağımı söyledi. Saz aldı. Saz tutmasını öğretti. O zamandan bu yana saz çalmaya, şiir ve türküler söylemeye başladım." Murat Çobanoğlu 1966 yılından başlayarak sürekli olarak Konya Aşıklar Bayramına katıldı.
 

 

 Çobanoğlu, kendi şiirlerinin yanı sıra usta malı eserleri de icra ederek yaşatmış bir sanatçıdır. Ülkemizin her yöresinde yapılan aşık programlarına katıldı. Güzel sesi, mızrabındaki yetenek, aşıklık bilgisi, halk edebiyatımızdan ve usta aşıklardan kazandığı kültür ve buna bağlı becerisi ona üstünlük kazandırmıştır. Avrupa’daki vatandaşlarımızın da ilgisi ile 1970 yılından başlayarak yurt dışında birçok ülkede programlar yaptı. 1971 yılında resmi görevlendirilme ile devlet sanat elçisi olarak Almanya ‘ya gitti. 1971 yılında Çobanoğlu aşıklar kahvehanesini işletmeye açtı. İşletmesin kendisi üstlendiği gibi bu kahvehane Kars Aşıklık geleneği için çok uzun zaman hizmet ederek bir nevi okul vazifesi yaptı. Japon NHK Televizyonunun hazırladığı İpek Yolu ve Tarihin Altın İzleri belgeselinde görev aldı. Almanya’da ZDF, ATT ve kanal Avrupa televizyonlarında ve WDR radyosunda; İngiltere’de BBC Radyosunda programlara katıldı. 1972 yılında müzik-sen vakfı tarafından yılın ozanı seçildi. Aşılık ta gösterdiği başarı sonucunda iki kez altın plak kazandı. 1972 yılında İran da programlar yaptı. 1987 yılında Almanya Meral Belediye Başkanlığı tarafından davet edildi. UNESCO ‘nun düzenlendiği programlarda görevler aldı. 1989 yılında İngiltere de düzenlenen uluslar arası hikaye anlatma festivaline katıldı. 15 Aralık 1990 yılında Kültür Bakanlığı Sivas Devlet Türk halk müziği korosu sanatçısı olarak göreve başladı. 1996 yılında İngiltere de düzenlenen uluslar arası hikaye anlatma festivaline katıldı. 1996 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ki programlara katıldı. 1996 yılında Singapur da Nasreddin Hoca sempozyumuna katıldı. 1998 yılında Erzurum Atatürk üniversitesi öğretim üyesi Ali Kafkasyalı tarafından Aşık Murat Çobanoğlu’nun hayatı – sanatı ve eserleri isimli kitabı basıldı. 2000 yılında Türk dünyası yazarlar ve sanatçılar vakfı tarafından  Türk Dünyası hizmet ödülü aldı. Murat Çobanoğlu’nun şiirleri Çağrı, Karseli, Türk Kültürü, Türk Edebiyatı, Türk Folklor Araştırmaları, Çoruh gibi dergilerde yayımlandı. Aşıklık geleneğinin önemli dallarından olan hikayecilik alanında, Saraç İbrahim, Hamit Han ile Melek Sultan, Ahmet ile Mehmet, Cünun ile Dertli Sultan gibi 12 hikaye tasnif etti. Hikaye repertuarı en geniş aşıklardan biri olmak başarısını gösterdi. Hikaye anlatmaktaki tarzı ile de hafızalarda silinmez bir iz bıraktı. Radyo ve televizyonlarda, aşıklık geleneğiyle ilgili programlar hazırladı ve sundu. Yurt içinde ve dışında kırkın üstünde kaset yaptı. Sayısı yüzlerle ifade edilebilecek kadar madalya, plaket, şilt kazandı. Katıldığı programlara ait teşekkür, takdir ve onur belgeleri de yine sayı olarak iki yüz civarındadır. Kısa adı MESAM olan Türkiye Musiki Eserleri Meslek Birliği’nin iki dönem Denetleme Kurulu Üyeliği görevine seçildi.

Murat Çobanoğlu hakkında yapılmış lisans ve yüksek lisans tezleri mevcuttur. Akciğer rahatsızlığı teşhisiyle tedavi gördüğü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde, 26 Mart 2005 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuştu.

 

 




Artvin, Konya, Erzurum ve Mut'ta yapılan yarışmalarda dereceler aldı. Özellikle atışma dalında başarı gösterdi. Sık sık radyoda ve televizyonda -değişik konularda- söyledi. Saza egemenliği, ulusal duygularının güçlülüğü ve kendine özgü sesiyle ilgi çekti. Yurt içinde ve dışında düzenlenen bazı şenliklere katıldı. Aşıklık geleneğinin bir parçası olan türkülü hikayeler anlatma konusunda da başarılı örnekler veren Çobanoğlu, kendi türkülerinin yanısıra usta malı türküleri de genç kuşaklara aktarmaktadır.
 

Türkiye’nin her yerinde bilinen, tanınan Çobanoğlu yıllarca radyo programları yaptı. Halk edebiyatı ve aşıklık geleneği üzerine çeşitli seminerler verdi. Şiirleri çeşitli dergilerde yayımlandı. Türkiye dışında, Avrupa’dan İran’a dek birçok ülkede konserler verdi, yarışmalara katıldı. Azeri aşıklardan Elesker ve Gaşem’le karşılaştı. 1971 yılında Kars’ta açtığı, özellikle usta-çırak ilişkinden her alanda aşıklık geleneğinin sürdürülmesinde katkısı anlamında bir okul niteliğinde olan Çobanoğlu Halk Ozanları Kahvesi yörenin aşıklar merkezine dönüştü.Açtığı bu kahve 2000'li yıllara Kars'ın Aşıklarını taşıdı. Şüphesiz ki Kars ili için Aşık Murat ÇOBANOĞLU marka değeri taşıyan tek isimdi.Bir çok çırak yetiştiren Çobanoğlu geleneğin temel taşları olan Aşık makamlarının en ehli kişilerindendir.

1965'e kadar Devrani, 1967'ye kadar Yanani, ondan sonra da Çobanoğlu takma adını kullandı. 1968-1987 yılları arasında çıkardığı yirmiye yakın plak ve kaseti vardır. 2 tane de altın plağı bulunmaktadır. Kiziroğlu türküsünü tüm Türkiye’ye tanıtmıştır. Son yıllarında televizyon proglamlarında Karapapak ağzıyla söylediği türküleriyle herkesin beğenisini kazanmıştır. Çobanoğlu’na ilişkin Ali Kafkasyalı’nın hazırladığı Aşık Murat Çobanoğlu, Hayatı-Sanatı-Eserleri (1998) adlı bir kitap bulunmaktadır. 26 Mart 2005 tarihinde Ankara'da vefat etti ve memleketi Kars’ta toprağa verildi. Kars Belediyesi her sene 6-7-8 Mayıs tarihlerinde anısına Murat Çobanoğlu Aşıklar Bayramı düzenlemektedir. 


 
AYRICA 90 KADAR ALBÜM VE 2 ADET ALTIN PLAĞI VARDIR..! 


Bazı kasetleri; ALBÜMLERİ 1 - Ahmet İle Mehmet'In Öyküsü - 1.Kısım (2000)
 2 - Ahmet İle Mehmet'İn Öyküsü - 2.Kısım (2000)
 3 - Aşık Reyhani Atışması (2000)
 4 - Aşık Reyhani Atışması - 2 (2000)
 5 - Bağışla Beni (2002)
 6 - Biri Ana Biri Baba (2000) 
7 - Bu Can Yaralı (2000) 
8 - Cunun İle Dertli Sultan Hikayesi 1 (2002) 
9 - Cunun İle Dertli Sultan Hikayesi 2 (2002) 
10 - Erir Gider (2002) 
11 - İlhami Demir Atışması (2001)
 12 - Kiziroğlu Mustafa Bey (2000) 
13 - Nuri Çırağı Atışması (2000) 
14 - Rüstem Alyansoğlu Atışması (2001)
 15 - Saraç İbrahim İle Lale Sultan Hikayesi 1 (2002)
 16 - Saraç İbrahim İle Lale Sultan Hikayesi 2 (2002) 
17 - Saraç İbrahim İle Lale Sultan Hikayesi 3 (2002) 
18 - Saraç İbrahim İle Lale Sultan Hikayesi 4 (2002) 
19 - Şeref Taşlıova Atışması - 1 (2001) 
20 - Şeref Taşlıova Atışması - 2 (2001)
 21 - Şeref Taşlıova Atışması - 3 (2000)
 22 - Yollar Kocalır (2000) 

Bazı Eserleri;
 
İster Benden

Sevdiğim yar bana göndermiş name
Rüzgar dokunmamış dal ister benden
Bir lezzet olmasın onun tadında
Hiç arı görmemiş bal ister benden


Ne bir çiçeğim var, ne de bir bağım
Ne bir sedirim var, ne de konağım
Ne bir yuvam vardır, ne de otağım
Al kuşam içinden şal ister benden


Kaşları kemandır, kirpiği oktur
Feleğe karşılık oyunum yoktur
Bir kuzu bulamam koyunum yoktur
Yine de bir sürü mal ister benden

Ben bu gidişilen nereye varam
Derman bulabilmem, yaramı saram
Ne bir çölüm vardır, ne de bir sahram
Yine yüce dağdan yol ister benden


Bu fani dünyada çoktur zararım
Ne bir kazancım var, ne de bir karım
Ne bir ağacım var, ne de yaprağım
Yazın kışın solmaz gül ister benden


Çobanoğlu'yum ben iz bulabilmem
Kışın çok ararım yaz bulabilmem
İnsanlarda doğru söz bulabilmem
Yalan söylemeyen dil ister benden


Gör

İnsan dedikleri duvara benzer
Hele suvakları dökülsünde gör
Gördüğün her güzele aldanma
Saç ağarsın beli bükülsün de gör


Kara toprak insanları yoğurur
Vedası geleni bir bir çağırır
Arkası kuvvetli fazla bağırır
Dostları yanından çekilsin de gör


Demek ki dünyada olur dermanın
Birgün uyanırsın geçmiş zamanın
Bazı insan der ki ben bir aslanım
Ezrayıl peşine dakılsın da gör


Çobanoğlu kulak versen sözüne
Yazılanlar mutlak gelir yüzüne
Evde bile karı bakmaz yüzüne
Hele sırtın yere yıkılsın da gör

Güvenmem

Böyle midir dünya senin bütün işlerin
Var git dünya daha sana güvenmem
Kâr yerine çoktur bana zararın
Var git dünya daha sana güvenmem


Biçare Kerem'i yandırdın nara
Arzu, Kamber için kaldı avara
Ferhat az mı külünk vurdu dağlara
Var git dünya daha sana güvenmem


Çok yiğidi sen caydırdın ahdından
Çok güzele ah çektirdin bahtından
Çok sultanı sen indirdin tahtından
Var git dünya daha sana güvenmem


Çobanoğlu arzuhalin bildirdin
Çok yiğidin gül benzini soldurdun
Aşıkları gurbet elde öldürdün
Var git dünya daha sana güvenmem


Mevla'm Emreylese Gökte Güneşe

Mevlam emreylese gökte güneşe
Zerresi dünyayı yakar mı yakar
Kanber Arzu için suda boğuldu
Mecnunda Leyla'yı yakar mı yakar


Bir yanı ışıktır bir yan karanlık
Bazı su durudur bazı bulanık
Kuşlar havadadır sularda balık
Ah çekse deryayı yakar mı yakar


Çalışıyor görür müsün arıyı
O da sever çiçeklerden sarıyı
Bir ana kuş görmez ise yavruyu
Daldaki yuvayı yakar mı yakar


Dünya aynı yerde durur ha durur
Güneşin ateşi her yan kurutur
Esmez ise rüzgar yağmazsa yağmur
Ekinler tarlayı yakar mı yakar


Aşık olan kurtulur mu sızıdan
Ne anladım gönlüm sen bu yazıdan
Bir koyun ki ayrılırsa kuzudan
Meleşir yaylayı yakar mı yakar


Çobanoğlu gündüz olur gecesi
Ne yandan geliyor bu acı sesi
Bir evladın olur ise acısı
Anayı babayı yakar mı yakar


Öğretmen


Ana baba gibi emeği vardır
Ağızdır, lisandır, dildir öğretmen
Sevgisi, şefkati insana yardır
Vücuttur kanattır koldur öğretmen


Talebe okulun yeşil fidanı
Yanan bir ocağın sönmez dumanı
Öğretmendir yaraların dermanı
Arıdır, kovandır, baldır öğretmen


Öğretmendir bize gösteren yolu
Odur talebenin kanadı kolu
Öğretmen hazinedir, doludur dolu
Yapraktır, ağaçtır, daldır öğretmen


Öğretmendir fabrikanın temeli
Öğretmendir bütün dünyanın dili
Bütün insanlara uzanır eli
Bize ışık tutan yoldur öğretmen


Öğretmendir ışık veren dünyaya
Öğretmendir bizi götüren aya
Öğretmenin ilmi benzer deryaya
Irmaktır denizdir göldür öğretmen


Sende yetişmiştir nice paşalar
Öğretmensiz açılır mı kapılar
Temelinden sağlam olan yapılar
Çobanoğlu der ki güldür öğretmen

GÖRDÜM

Bak Leyle-yi Kadir Cuma Gününde,

Derin bir uykuda divanı gördüm.

Üç derviş oturur sağı önünde,

Sima bedir nuru, nişanı gördüm.

 

Üçü kadem bastı geldi yanıma,

Sandım ki bir ateş düştü canıma,

Göz çevirdim baktım her yanıma,

Yazılmış mühürlü fermanı gördüm.

 

Fermanı alınca öndeki derviş,

Okudu harfleri ser oldu bi-huş,

Duman aldı gözüm olmadı görüş,

Kesildi ışıklar zindanı gördüm.

 

Zindanı görünce bana her bir yan,

Dedim yardım eyle Yaradan Süphan!

Derviş seda verdi, gafletten uyan!

Elinde yeşil harf Kur’an’ı gördüm.

 

Murat Çobanoğlu sır oldu beyan,

Üç beş ayetinden okuttu Kur’an,

Aşk badesi verdi bilmedim o an,

Uyanır uyanmaz cihanı gördüm.

 

            

OĞUL
 

Nasihat edeyim dinle sözümü,

Lisanına leke gelmesin oğul,

Sakın kötü bakma el namusuna,

Vicdanına leke gelmesin oğul.

 

İçinde gizli sırrın da gider,

En sevdiğin sadık yarin de gider,

El kiridir derler varın da gider,

İmanına leke gelmesin oğul.

 

Yaradan’ın varı dünyayı süsler,

Darda kalan söyle, kimleri sesler?

Dua et Mevla’ya susmasın sesler,

Ezana leke gelmesin oğul.

 

Dikkat eyle kayıp etme şansını,

Şehitlerim döktü ona kanını,

Esirgeme kurban eyle canını,

Vatanına leke gelmesin oğul.

 

Çobanoğlu der ki Hak’tır Yaradan,

Veren de O, alan da o Yaradan,

Bizim için indirmiştir Yaradan,

Kur’an’ına leke gelmesin oğul



  Kendisinden mahrum kaldığımız bugünün Türkiyesinde bile Kars'ın en tanınmış kişisi olarak hafızalarda yerini korumaktadır.Şüphesiz ki o Aşık Şenlik ekolünün en önemli temsilcisidir ve köyümüzün gururudur.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol